Barışcan Seval (Tekirdağ, 1999)

Yalnız Dalgalar 1 / Lonely Waves 1, 2024

Tuval üzerine yağlıboya, 50×100 cm 

Oil on canvas, 50×100 cm

 

Yaşadığım sahil kasabasının yaz mevsimiyle beraber gelen canlılığın ve neşenin hakim olduğu mekanlardan sadece bir tanesi. Kış mevsiminin kasvetli yalnızlığına bürünmüş halde. Havanın sakinliği ve dalgaların kıyıya vuruşu, zamanın durmaksızın akışını yansıtıyor. Deniz kenarındaki taşlar ve soğuk beton iskele, terk edilmişliğin, unutulmuşluğun ve yıpranmışlığın birer izi. Gökyüzünün soğuk grisi, kasabayı ağır bir melankoli ile kaplıyor. Ufuk çizgisinin yerini alan iskele, gittikçe kaybolurken, üzerindeki sokak lambaları ise geceyi karşılıyor. Ama bu karşılayış, boşlukta yankılanan bir fısıltı gibi. Elektrik tellerinin rüzgarla boğuşması, sanki geçmişin hatıralarını taşımaya direniyor. Fakat bu hatıralar da soğuk rüzgarla birlikte kayboluyor, geride sadece çığlık atan bir sessizlik ve derin bir yalnızlık bırakarak. Boşluk, yazın cıvıltısından geriye kalan tek şeydi. Deniz, biraz özlem duyuyor gibi. Ama şimdi, her dalganın kendini kıyıda bulması, yalnızlığın bir ifadesiydi. 

The seaside town where I live is just one of the places where the vibrancy and joy that comes with the summer season prevails. The bleak loneliness of winter is gone. The calmness of the air and the lapping of the waves on the shore reflect the ceaseless flow of time. stones and the cold concrete pier at the seaside are a trace of abandonment, forgetfulness and wear and tear. The cold gray of the sky covers the town with a heavy melancholy. The pier, which replaces the horizon line, gradually disappears, while the street lamps above it welcome the night. But this welcome is like a whisper echoing in the void. The electric wires struggle with the wind, as if resisting to carry memories of the past. But these memories disappear with the cold wind, leaving behind only a screaming silence and a deep loneliness. The emptiness was all that was left of the summer chirping. The sea seems to yearn a little. But now, the fact that every wave found itself on the shore was an expression of loneliness.

Tekirdağ doğumlu. Namık Kemal Üniversitesi-Resim Bölümü mezunu. Eserlerinde terkedilmiş mekanların sessizliğinde yankılanan derin bir yalnızlığı işler. Mevsimlerin değişimiyle kaderine terkedilmiş yazlık evler, boş kumsallar ve ıssız araziler gibi mekanları kullanır. Bu mekanlar, yalnızlığın ve boşluğun tuvalde hayat bulduğu anlara dönüşür. Oraları unutulmuş eşyalarla birlikte resmederek yalnızlığın daha da yoğunlaşmış etkisiyle birlikte oluşan sessizliğin ve depresifliğin de , zaman zaman hepimizin içinde barındırdığını düşünür. İzleyici ise her bir tuvalde yer edinir ve yalnızlığın derinliğinde kendisi ile baş başa kalır. BASE’23, BASELECTED’24, YANKI ODASI gibi çok sayıda karma sergide yer aldı.
Born in Tekirdağ. Graduated from Namık Kemal University-Painting Department. In her works, she deals with a deep loneliness echoing in the silence of abandoned places. He uses places such as summer houses, empty beaches and deserted lands abandoned to their fate with the change of seasons. These places turn into moments where loneliness and emptiness come to life on canvas. By painting these places with forgotten objects, he thinks that the silence and depressiveness that occur with the intensified effect of loneliness also contains  in all of us from time to time. The viewer takes a place on each canvas and is alone with himself in the depth of solitude. He participated in numerous group exhibitions such as BASE’23, BASELECTED’24, ECHO CHAMBER.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.

Tekirdağ doğumlu. Namık Kemal Üniversitesi-Resim Bölümü mezunu. Eserlerinde terkedilmiş mekanların sessizliğinde yankılanan derin bir yalnızlığı işler. Mevsimlerin değişimiyle kaderine terkedilmiş yazlık evler, boş kumsallar ve ıssız araziler gibi mekanları kullanır. Bu mekanlar, yalnızlığın ve boşluğun tuvalde hayat bulduğu anlara dönüşür. Oraları unutulmuş eşyalarla birlikte resmederek yalnızlığın daha da yoğunlaşmış etkisiyle birlikte oluşan sessizliğin ve depresifliğin de , zaman zaman hepimizin içinde barındırdığını düşünür. İzleyici ise her bir tuvalde yer edinir ve yalnızlığın derinliğinde kendisi ile baş başa kalır. BASE’23, BASELECTED’24, YANKI ODASI gibi çok sayıda karma sergide yer aldı.
Born in Tekirdağ. Graduated from Namık Kemal University-Painting Department. In her works, she deals with a deep loneliness echoing in the silence of abandoned places. He uses places such as summer houses, empty beaches and deserted lands abandoned to their fate with the change of seasons. These places turn into moments where loneliness and emptiness come to life on canvas. By painting these places with forgotten objects, he thinks that the silence and depressiveness that occur with the intensified effect of loneliness also contains  in all of us from time to time. The viewer takes a place on each canvas and is alone with himself in the depth of solitude. He participated in numerous group exhibitions such as BASE’23, BASELECTED’24, ECHO CHAMBER.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.