İREM TAŞÇI (Ankara, 2002)
Hacettepe Ünı̇veristesi, Heykel Bölümü
Silüetin Hafızası / Memory of the Silhouette, 2025
Heykel ağaç yontu, 170×55 cm
Sculpture wood carving, 170×55 cm
Bu çalışma, sanatçının kendi beden ölçülerinden yola çıkarak ağaç gövdesine açtığı bir boşluk üzerinden, bireyin kendine ait bir alan açma arzusunu mekânsal ve bedensel düzlemde görünür kılar. Heykel, yalnızca yontulmuş bir form değil; varlığın hafızada bıraktığı iz, mekâna tutunma çabası ve bedenin kendini geri çekerek var olma stratejisidir.
Ağaç, doğası gereği bütünsel ve kapalı bir kütleyi temsil ederken, ondan çıkarılan silüet, yokluk üzerinden bir varlık önerir. Bu boşluk, eksilmenin değil, yer açmanın, saklanma ile görünür olma arasındaki gerilimin ifadesidir. Gövdeden dökülen parçalar, şekillenmenin artıkları değil; bedensel hafızanın döküntüleri, geride kalan tanıklıklardır.
This work makes visible, both spatially and bodily, the individual’s desire to carve out a personal space, through a void opened in a tree trunk based on the artist’s own body measurements. The sculpture is not merely a carved form; it is the trace left by existence in memory, an effort to cling to space, and a strategy of being through withdrawal of the body.
The tree, by its nature, represents a unified and closed mass, while the silhouette extracted from it proposes an existence through absence. This void is not an expression of loss, but of making room — a tension between concealment and visibility. The fragments shed from the trunk are not remnants of shaping, but residues of bodily memory, lingering witnesses left behind.
Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.
Bu çalışma, sanatçının kendi beden ölçülerinden yola çıkarak ağaç gövdesine açtığı bir boşluk üzerinden, bireyin kendine ait bir alan açma arzusunu mekânsal ve bedensel düzlemde görünür kılar. Heykel, yalnızca yontulmuş bir form değil; varlığın hafızada bıraktığı iz, mekâna tutunma çabası ve bedenin kendini geri çekerek var olma stratejisidir.
Ağaç, doğası gereği bütünsel ve kapalı bir kütleyi temsil ederken, ondan çıkarılan silüet, yokluk üzerinden bir varlık önerir. Bu boşluk, eksilmenin değil, yer açmanın, saklanma ile görünür olma arasındaki gerilimin ifadesidir. Gövdeden dökülen parçalar, şekillenmenin artıkları değil; bedensel hafızanın döküntüleri, geride kalan tanıklıklardır.
This work makes visible, both spatially and bodily, the individual’s desire to carve out a personal space, through a void opened in a tree trunk based on the artist’s own body measurements. The sculpture is not merely a carved form; it is the trace left by existence in memory, an effort to cling to space, and a strategy of being through withdrawal of the body.
The tree, by its nature, represents a unified and closed mass, while the silhouette extracted from it proposes an existence through absence. This void is not an expression of loss, but of making room — a tension between concealment and visibility. The fragments shed from the trunk are not remnants of shaping, but residues of bodily memory, lingering witnesses left behind.
Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.