Zeynep Habiboğlu (İstanbul, 2000)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Temel Sanat ve Tasarım Programı, Yüksek Lisans (2023 - ...)
Sera Kompozisyon 2, 2023
Sera Kompozisyon 2, 2023, astarlı tuval bezi üzeri karışık teknik, 114×53.5 cm
Sera 4, 2022, Astarlı kâğıt üzeri yağlı boya, 25×17,5 cm
Sera Kompozisyon, 2022, astarlı kâğıt üzeri yağlı boya, 21×29.5 cm
Yapay-doğal, katı-organik, canlı-cansız, belirlilik-belirsizlik gibi zıtlıkları içeren ‘Sera serisi’nde hem biçimsel hem özsel olarak bir arada kullanılan bu karşıt kavramların uyumlu birliği sağlanmaya çalışılıyor.
Dert, insan-doğa ilişkisi gibi görünse de tüm sera serisindeki asıl dert ‘insan ve sınırları’dır. Bu doğrultuda doğa, amaç değil araçtır. Mekân, hareket, sınırlar (her anlamda), üretim, tüketim kavramları birbiri ile ilişki içerisindedir. Varoluşundan beri doğadaki yerini arayan insanlık için mekân ihtimalleri kurgulamak, bu mekân kurgularının sınırları, yapaylığı, organikliği ve uyumu, bu serinin içeriğini oluşturuyor.
Kompozisyonlardaki seralar, Iinsanların sınırları ifade eden göstergelere olan tavrı ile ilgili bir metafordur. ‘Sınır’ kavramını temsilen orada olsalar da saydamdırlar ve istenirse aşılabilirler de. Seralar, sanayi insanının doyumsuzluğu sonucu, doğanın sınırlarını zorlayarak tasarladığı yapay üretim alanlarıdır, her ne kadar doğa ile ilişkili olsa da tamamen sanayiyi, aşırı üretimi temsil eder.
Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.
Yapay-doğal, katı-organik, canlı-cansız, belirlilik-belirsizlik gibi zıtlıkları içeren ‘Sera serisi’nde hem biçimsel hem özsel olarak bir arada kullanılan bu karşıt kavramların uyumlu birliği sağlanmaya çalışılıyor.
Dert, insan-doğa ilişkisi gibi görünse de tüm sera serisindeki asıl dert ‘insan ve sınırları’dır. Bu doğrultuda doğa, amaç değil araçtır. Mekân, hareket, sınırlar (her anlamda), üretim, tüketim kavramları birbiri ile ilişki içerisindedir. Varoluşundan beri doğadaki yerini arayan insanlık için mekân ihtimalleri kurgulamak, bu mekân kurgularının sınırları, yapaylığı, organikliği ve uyumu, bu serinin içeriğini oluşturuyor.
Kompozisyonlardaki seralar, Iinsanların sınırları ifade eden göstergelere olan tavrı ile ilgili bir metafordur. ‘Sınır’ kavramını temsilen orada olsalar da saydamdırlar ve istenirse aşılabilirler de. Seralar, sanayi insanının doyumsuzluğu sonucu, doğanın sınırlarını zorlayarak tasarladığı yapay üretim alanlarıdır, her ne kadar doğa ile ilişkili olsa da tamamen sanayiyi, aşırı üretimi temsil eder.
Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.