Duygu AYDOĞAN (Elazığ, 1987)

Osmangazi Üniversitesi, Sanat ve Tasarım

Posthuman/İnsansonrası, 2018

Heykel, polimer kil, akrilik, epoksi reçine, tahta, 25x9x2.5 cm

Posthuman, insanın teknolojiyle kurduğu ilişkinin bütünleşmeye doğru evrildiği bir çağın adı.  Aynı zamanda daha önce insan için yapılmış; düşünen bir varlık, bilinç sahibi, dünya kurucu ya da evrim şemasının en üst basamağında yer alan tür gibi sabit tanımların geçerliliğini kaybetmeye başladığı bir dönem.  Posthuman anlayışın insan için önerdiği sabit bir tanımın olmayışı, onun tanımının her daim muğlak bir alanda konumlanmasına neden olmaktadır. Bu muğlak alanda insanın özellikleri ve tanımı sürekli değişime uğramaktadır. Aynı zamanda insan sonrasının biyolojik bedenle kurduğu ilişki de bu sabit özelliklerden kaçınma nedeniyle sürekli bir inşa halinde olmayı gerektirmektedir. Posthuman üzerine yapılan bu çalışmada dondurulmuş insan fikrinden yola çıkılmaktadır. Dondurulmuş insanların canlandırılması geçmişle bağ kurarken, (İnsanlığın kadim var oluş hikâyelerinde hep bu canlanma olgusuyla karşılaşırız) sahip oldukları bekleme haliyle de geleceğe bağlanmaktadır. Aynı zamanda geçmişin bir kalıntısı ya da doğa tarih müzesi nesnesi olarak da anlam taşımaktadırlar. Parçalı halleri ve yetişkin oluşları bir siborg beden çağrışımında bulunmaktadır.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.

Posthuman, insanın teknolojiyle kurduğu ilişkinin bütünleşmeye doğru evrildiği bir çağın adı.  Aynı zamanda daha önce insan için yapılmış; düşünen bir varlık, bilinç sahibi, dünya kurucu ya da evrim şemasının en üst basamağında yer alan tür gibi sabit tanımların geçerliliğini kaybetmeye başladığı bir dönem.  Posthuman anlayışın insan için önerdiği sabit bir tanımın olmayışı, onun tanımının her daim muğlak bir alanda konumlanmasına neden olmaktadır. Bu muğlak alanda insanın özellikleri ve tanımı sürekli değişime uğramaktadır. Aynı zamanda insan sonrasının biyolojik bedenle kurduğu ilişki de bu sabit özelliklerden kaçınma nedeniyle sürekli bir inşa halinde olmayı gerektirmektedir. Posthuman üzerine yapılan bu çalışmada dondurulmuş insan fikrinden yola çıkılmaktadır. Dondurulmuş insanların canlandırılması geçmişle bağ kurarken, (İnsanlığın kadim var oluş hikâyelerinde hep bu canlanma olgusuyla karşılaşırız) sahip oldukları bekleme haliyle de geleceğe bağlanmaktadır. Aynı zamanda geçmişin bir kalıntısı ya da doğa tarih müzesi nesnesi olarak da anlam taşımaktadırlar. Parçalı halleri ve yetişkin oluşları bir siborg beden çağrışımında bulunmaktadır.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.