Fatma Erkaya (Burdur / 1991)

Akdeniz Üniversitesi, Sanat ve Tasarım

Herkesin Kendi Penceresi, 2023

Pekişmiş çini (stoneware) ve ahşap, 30x30x8 cm

Toplumsal ve çevresel sorunlardan yola çıktığım çalışmalarımda özellikle tüketimde atık sorununu eleştiriyorum. Toplumun bilinçlenmesi öğrenme ile başlar, sanatta bu konuda en güzel aktarım araçlardan birisidir. Plastik ambalajların üretim, tüketim ve geri dönüşüm süreçlerini nesne-imge üzerinden sorguluyorum. Sanatın, ekolojik farkındalığı arttırmak üzere iletişim aracı işlevi görmesi üzerinde durmaktayım. Bunun sanat alanındaki temsilinin ön plana çıkması ile de çevresel geri dönüşümü geniş kitlelere duyurulabilme olanağı artacaktır.
Fischer’ın da söylediği gibi (1974); “Sanat bir toplum gerçeğidir ve insanı parçalanmış bir durumdan birleşmiş bir bütüne dönüştürebilir. Gerçekleri daha anlaşılır kılarak insanlara bu konuda yardımcı olur ve gerçekleri daha insanca, insanlığa daha layık kılma kararlılığını da artırır” (s.63).
“Herkesin Penceresi” isimli çalışmada, çerçevelerle asılarak kompozisyon oluşturulan eser, plastik ambalajın tüketimdeki yerini sorguluyor.Çerçevelerin siyah renge boyanması bir petrol türevi olan plastiğin doğal kaynakları tüketmesine bir gönderme niteliği taşır. Çamurun pişme renginde bırakılan plastik ambalaj imgeleri, doğal bir malzeme olan ahşap çerçevelerin siyah rengi ile tezatlık oluşturur. Yirmi altı adet ahşap çerçeve ve seramiklerden oluşan çalışmada, yapay olan unsurdan doğal olana kimyasal madde akışı anlatılır. Plastik ambalaj imgeleri, doğal bir malzeme olan ahşap çerçeve içerisine eriyerek temas eder.
Plastikler geri dönüşüm için eritilip, belirli oranda yeni hammadde ile karıştırılarak başka plastik malzemelere dönüştürülmektedir. Ahşap zemine karışmakta olan plastikler, geri dönüşümü yapılmadan atılan plastik maddelerin doğaya karışımı temsil etmektedir.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.

Toplumsal ve çevresel sorunlardan yola çıktığım çalışmalarımda özellikle tüketimde atık sorununu eleştiriyorum. Toplumun bilinçlenmesi öğrenme ile başlar, sanatta bu konuda en güzel aktarım araçlardan birisidir. Plastik ambalajların üretim, tüketim ve geri dönüşüm süreçlerini nesne-imge üzerinden sorguluyorum. Sanatın, ekolojik farkındalığı arttırmak üzere iletişim aracı işlevi görmesi üzerinde durmaktayım. Bunun sanat alanındaki temsilinin ön plana çıkması ile de çevresel geri dönüşümü geniş kitlelere duyurulabilme olanağı artacaktır.
Fischer’ın da söylediği gibi (1974); “Sanat bir toplum gerçeğidir ve insanı parçalanmış bir durumdan birleşmiş bir bütüne dönüştürebilir. Gerçekleri daha anlaşılır kılarak insanlara bu konuda yardımcı olur ve gerçekleri daha insanca, insanlığa daha layık kılma kararlılığını da artırır” (s.63).
“Herkesin Penceresi” isimli çalışmada, çerçevelerle asılarak kompozisyon oluşturulan eser, plastik ambalajın tüketimdeki yerini sorguluyor.Çerçevelerin siyah renge boyanması bir petrol türevi olan plastiğin doğal kaynakları tüketmesine bir gönderme niteliği taşır. Çamurun pişme renginde bırakılan plastik ambalaj imgeleri, doğal bir malzeme olan ahşap çerçevelerin siyah rengi ile tezatlık oluşturur. Yirmi altı adet ahşap çerçeve ve seramiklerden oluşan çalışmada, yapay olan unsurdan doğal olana kimyasal madde akışı anlatılır. Plastik ambalaj imgeleri, doğal bir malzeme olan ahşap çerçeve içerisine eriyerek temas eder.
Plastikler geri dönüşüm için eritilip, belirli oranda yeni hammadde ile karıştırılarak başka plastik malzemelere dönüştürülmektedir. Ahşap zemine karışmakta olan plastikler, geri dönüşümü yapılmadan atılan plastik maddelerin doğaya karışımı temsil etmektedir.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.