Nazif Gür (Burgaz / 1990)

Sakarya Üniversitesi / Resim Bölümü

Hayal(et) Bellek: Ev, 2021

Buluntu Koli Üzerine Karışık Teknik, Yerleştirme, 130×170 cm

Eserlerin ana malzemesini oluşturan koli, çalışmaların tematik yapısında önemli bir yer tutmaktadır. Evi taşımada bir araç olarak kullanılan kolilerin gündelik kullanımındaki anlamı sabitlenmiş ve bu kullanımın ötesine geçilerek, anlam ve görüntü ağları oluşturulmaya çalışılmıştır. Bir taşınma anının en önemli göstergelerinden biri olan koli, dinamik, değişken bir o kadar da gelip geçici olmaya gebe özellikleriyle algıyı yersiz yurtsuzluk ve aidiyetsizlik duygularına yönlendirmektedir. Tıpkı bellek gibi! Diğer yandan eserlerde dayanıksız bir malzeme olan koli kullanılarak hem bu hayatın gelip geçiciliğine hem de kiracısı olduğumuz bu hayattan zorunlu olarak taşınacağımız ölüm evine ironik bir yaklaşımda bulunulmaya çalışılmıştır. “Hayal(et) Bellek: Ev” isimli eserde, yersiz yurtsuzluk, aidiyetsizlik duygusu, sanrı niteliğinde yarım kalmış bir yaşam taslağı, başka bir ifadeyle bellekte oluşan bir ev inşası olarak ele alınmıştır. Eserde gelip geçici, değişken ve dinamik bir malzeme olan karton koli parçalarının üst üste yığılması/bindirilmesi ile dinamik ve muğlâk yapıya işaret edilerek belirsiz hafıza katmanları oluşturulmaya çalışılmıştır. Projede yer alan mekân sürekli inşaat halindedir. Zira mekânların/yerlerin kalıcı bir anlamı yoktur, anlamları sürekli olarak yeniden müzakere edilir. Bu haliyle eserde aidiyete ilişkin görüntü karşılanamamakta, yersiz yurtsuz olma hissi başlamaktadır.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.

Eserlerin ana malzemesini oluşturan koli, çalışmaların tematik yapısında önemli bir yer tutmaktadır. Evi taşımada bir araç olarak kullanılan kolilerin gündelik kullanımındaki anlamı sabitlenmiş ve bu kullanımın ötesine geçilerek, anlam ve görüntü ağları oluşturulmaya çalışılmıştır. Bir taşınma anının en önemli göstergelerinden biri olan koli, dinamik, değişken bir o kadar da gelip geçici olmaya gebe özellikleriyle algıyı yersiz yurtsuzluk ve aidiyetsizlik duygularına yönlendirmektedir. Tıpkı bellek gibi! Diğer yandan eserlerde dayanıksız bir malzeme olan koli kullanılarak hem bu hayatın gelip geçiciliğine hem de kiracısı olduğumuz bu hayattan zorunlu olarak taşınacağımız ölüm evine ironik bir yaklaşımda bulunulmaya çalışılmıştır. “Hayal(et) Bellek: Ev” isimli eserde, yersiz yurtsuzluk, aidiyetsizlik duygusu, sanrı niteliğinde yarım kalmış bir yaşam taslağı, başka bir ifadeyle bellekte oluşan bir ev inşası olarak ele alınmıştır. Eserde gelip geçici, değişken ve dinamik bir malzeme olan karton koli parçalarının üst üste yığılması/bindirilmesi ile dinamik ve muğlâk yapıya işaret edilerek belirsiz hafıza katmanları oluşturulmaya çalışılmıştır. Projede yer alan mekân sürekli inşaat halindedir. Zira mekânların/yerlerin kalıcı bir anlamı yoktur, anlamları sürekli olarak yeniden müzakere edilir. Bu haliyle eserde aidiyete ilişkin görüntü karşılanamamakta, yersiz yurtsuz olma hissi başlamaktadır.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.