Volkan Parlak

Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Anasanat Dalı, Yüksek Lisans

Haliç Kongre Merkezi, 2023

Aydınger kâğıt rulo üzerine rapido + dia makinesiyle görsel Yerleştirme, 198×172 cm

Haliç Kongre Merkezi veya eski ismiyle Karağaç Mezbahası veya Sütlüce Mezbahası, İstanbul’da hayvan kesim işlemlerinin hijyenik bir biçimde yapılmasını ve denetlenmesini sağlamak amacıyla 1923 yılında açılmıştır.

Vedat Tek mimarlığında açılan mezbaha 1985 yılına kadar İstanbul’un en büyük hayvan kesim tesisi olarak kullanılır. 1985 yılında hayvan kanlarının Haliç’e akmasından dolayı Haliç’i kirlettiği için faaliyetleri durdurulur. 1997 yılında kültür merkezine dönüştürme gündeme gelir. 2009 yılında Haliç Kongre ve Kültür Merkezi olarak 5. Dünya Su Günü Konseyi ile birlikte kongre merkezi olarak kullanıma açılır.

Mekanın rölöveye benzer mimari çizimleri aydınger rulo üzerinde sürekli dönmektedir. Kağıdın konveyör sistemi gibi sürekli dönmesi, post-fordizm ile hayatımıza giren üretenin de ürün olarak tüketildiği sisteme benzemektedir. İnsanların ve insan dışı hayvanların ürün olarak görüldüğü geç kapitalist dönemde her şey rahatlıkla tüketilebilir olmuştur. Mimari bir mekan da ufak değişikliklerle tekrar tekrar tüketilebilir.

Mekanın hafızasında bulunan mezbaha fotoğrafları köle kampları, çalışma kampları, şantiyeler ve holokost kamplarındaki yapılarla benzerlikler taşımaktadır. Hayvanların kullanılmasının normalleştirilmesi eskiden köleliğin normalleştirilmesi ya da holokostun normalleştirilmesi ile paraleldir. Mezbahanın kültür merkezine dönüşmesi mekanın hafızasında bulunan katliama perde örter ve normalleşme süreci devam eder.

Çalışma, mimari çizim yöntemi ile mekanın hafızasını kullanarak bir dönemin normali şimdinin karşıtı olduğumuz toplumsal kıyımları anımsatır.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.

Haliç Kongre Merkezi veya eski ismiyle Karağaç Mezbahası veya Sütlüce Mezbahası, İstanbul’da hayvan kesim işlemlerinin hijyenik bir biçimde yapılmasını ve denetlenmesini sağlamak amacıyla 1923 yılında açılmıştır.

Vedat Tek mimarlığında açılan mezbaha 1985 yılına kadar İstanbul’un en büyük hayvan kesim tesisi olarak kullanılır. 1985 yılında hayvan kanlarının Haliç’e akmasından dolayı Haliç’i kirlettiği için faaliyetleri durdurulur. 1997 yılında kültür merkezine dönüştürme gündeme gelir. 2009 yılında Haliç Kongre ve Kültür Merkezi olarak 5. Dünya Su Günü Konseyi ile birlikte kongre merkezi olarak kullanıma açılır.

Mekanın rölöveye benzer mimari çizimleri aydınger rulo üzerinde sürekli dönmektedir. Kağıdın konveyör sistemi gibi sürekli dönmesi, post-fordizm ile hayatımıza giren üretenin de ürün olarak tüketildiği sisteme benzemektedir. İnsanların ve insan dışı hayvanların ürün olarak görüldüğü geç kapitalist dönemde her şey rahatlıkla tüketilebilir olmuştur. Mimari bir mekan da ufak değişikliklerle tekrar tekrar tüketilebilir.

Mekanın hafızasında bulunan mezbaha fotoğrafları köle kampları, çalışma kampları, şantiyeler ve holokost kamplarındaki yapılarla benzerlikler taşımaktadır. Hayvanların kullanılmasının normalleştirilmesi eskiden köleliğin normalleştirilmesi ya da holokostun normalleştirilmesi ile paraleldir. Mezbahanın kültür merkezine dönüşmesi mekanın hafızasında bulunan katliama perde örter ve normalleşme süreci devam eder.

Çalışma, mimari çizim yöntemi ile mekanın hafızasını kullanarak bir dönemin normali şimdinin karşıtı olduğumuz toplumsal kıyımları anımsatır.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.