Gamze Boz Sülüşoğlu (Nevşehir, 1984)
Hacettepe Üniversitesi / Seramik Anasanat Dalı
Fallus Serisi, 2018 - 2019
“Fallus Serisi-4 No:6”, 2018
Seramik, 16x100x100 cm.
“Fallus Serisi-3 No:2”, 2018
Seramik, 32x24x26 cm.
“Fallus Serisi-3 No:5”, 2019
Seramik, 30x40x46 cm.
Bilinçdışı rüyaların hibrit sembolleştirmelerinden yola çıkarak insan ve hayvan uzuvları, tek bir biçimde bir araya getirilmiş ve uyumsuzluktan kaynaklanan tuhaflık hissi yaratılmıştır. Biçimdeki erojen boşluk, Fallus kavramının varlık yokluk diyalektiği ile ilişkilendirilmiş, tekinsizlik hissi yaratmak amaçlanmıştır. Özellikle bacakların duruşu erojen bölgelerin boşluğunu ortaya çıkarmak istercesine yerleştirilmiş gibidir. Çalışmalardaki tekinsizlik ve tuhaflığın yarattığı tedirginlik ve irite duygusu, yapıtın şekillendiği bilinçdışı zemin ve tuhaf aura ile izleyicinin bilinçdışının köklerine uzanır. Dolayısı ile erojen boşluk izleyenin zihninde oluşan tedirginliğin sebebidir. Eserdeki cinsiyetin ya da türlerin kimi biçimsel özelliklerinin melezlenmesi ile cinsler ve türler eşitlenir, cinsiyet algılanmaz fakat cinsiyeti belirleyen unsurların eserde bulunmamasına rağmen çağrışım yolu ile o unsurlara göndermelerde bulunduğu söylenebilir. Buna rağmen izleyici zihninde, orada olmayanın yerine yerleştirdiği her anlamdan kaçmak ister.
Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.
Bilinçdışı rüyaların hibrit sembolleştirmelerinden yola çıkarak insan ve hayvan uzuvları, tek bir biçimde bir araya getirilmiş ve uyumsuzluktan kaynaklanan tuhaflık hissi yaratılmıştır. Biçimdeki erojen boşluk, Fallus kavramının varlık yokluk diyalektiği ile ilişkilendirilmiş, tekinsizlik hissi yaratmak amaçlanmıştır. Özellikle bacakların duruşu erojen bölgelerin boşluğunu ortaya çıkarmak istercesine yerleştirilmiş gibidir. Çalışmalardaki tekinsizlik ve tuhaflığın yarattığı tedirginlik ve irite duygusu, yapıtın şekillendiği bilinçdışı zemin ve tuhaf aura ile izleyicinin bilinçdışının köklerine uzanır. Dolayısı ile erojen boşluk izleyenin zihninde oluşan tedirginliğin sebebidir. Eserdeki cinsiyetin ya da türlerin kimi biçimsel özelliklerinin melezlenmesi ile cinsler ve türler eşitlenir, cinsiyet algılanmaz fakat cinsiyeti belirleyen unsurların eserde bulunmamasına rağmen çağrışım yolu ile o unsurlara göndermelerde bulunduğu söylenebilir. Buna rağmen izleyici zihninde, orada olmayanın yerine yerleştirdiği her anlamdan kaçmak ister.
Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.