Eylül Civelek (İstanbul, 2001)

“Benden Bana” Serisi No.3 / “Benden Bana” Serisi No.4, 2025

“Benden Bana” Serisi No.3, 2025, Cam arası kağıt üzerine karışık teknik, 50×70 cm

“From Me to Myself” Series No.3, 2025, Mixed media on paper, framed between glass, 50×70 cm

 

“Benden Bana” Serisi No.4, 2025, Cam arası kağıt üzerine karışık teknik, 50×70 cm

“From Me to Myself” Series No.4, 2025, Mixed media on paper, framed between glass, 50×70 cm

 

İnsan hayatı doğada başlar ve kaçınılmaz olarak orada son bulur. Doğadaki sürekli değişen, öngörülemeyen dönüşümler, insana yaşamın en yalın halini doğanın sergilediği gerçeküstü formlar aracılığıyla gösterir. 

Açmış bir çiçeğin henüz açılmamış tomurcukla karşılaşması, yaşamın sessiz, söze dökülmemiş devamlılık senaryosunu yansıtır. Geçirdiğimiz günler, dünler ve bugünün uçucu anları, birlikte yeni doğanın yolculuğunu aydınlatır. Yeni doğmuş bir bebeğin bilinmeze dair titreyiş dolu korkusu, onun mecazi dikenlerinin nazik sızısıyla iç içe geçmiş halde, bizlerin derinlere gömdüğü korkuları bir nevi teselliyi aradığımız gölgelerde sakladıklarımızı hatırlatır. Fakat bir çocuğa hayatın öğretilerini sunarken, o da bize bunları yeniden öğrenme, unutulmuş hakikatleri hatırlama şansı sunar. 

Hayat özü itibariyle, dünya için değil, kendimiz için geride kalan şeydir. Bu dünyadan tek bir an olarak geçeriz oysaki yaşam boyu bir bütün olmak uğruna var oluruz.

 

Human life begins in nature and inevitably ends there. The ever-changing, unpredictable transformations in nature reveal to us the purest state of life through the surreal forms it presents. The meeting of a blooming flower with one yet to blossom reflects the silent, unspoken continuity of life. The days we have passed, the yesterdays, and the fleeting moments of today come together to illuminate the journey of a new nature. 

The trembling fear of a newborn facing the unknown, entangled with the gentle sting of its metaphorical thorns, reminds us of the fears we have buried deep within—the ones we’ve hidden in the shadows in search of comfort. Yet, while we teach the lessons of life to a child, they in turn offer us the chance to relearn them—to remember forgotten truths. 

By its nature, life is not what we leave behind for the world, but what remains for ourselves. We pass through this world as a single moment, yet we exist throughout our lives in pursuit of becoming whole.

Eylül Civelek (2001, İstanbul), Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam bölümü ile birlikte çift anadal programında olduğu Grafik Tasarım bölümünden mezun olmuştur. Lisans eğitimi süresince öğreniminin bir bölümünü İtalya’da Accademia Di Belle Arti Di Verona’da tamamlamıştır. Bu dönem içerisinde bir çok alanda deneyim kazanmış ve bir çok karma sergide yer almıştır.

Eğitim döneminde Horasan’a asistanlık yapma fırsatı bulan sanatçı, sanat pratiğinde bir çok yeni malzeme deneyimlemiş ve üretim şekline yeni yöntemler eklemiştir. Almış olduğu Zeki Yurtbay Tasarım ödülüyle birlikte sanat ve tasarım algısını birleştirmiştir.

Sanatçı, üretimlerinde doğanın yaşayışında olıuşan değişimleri gözlemlemekte ve bunları insan habitatıyla birleştirmeyi amaçlamaktadır. Eserlerinde biyomorfik biçimlerin zaman içerisindeki dönüşümlerini yakaladığı anları gözler önüne sermektedir. Sanatçı multidisipliner üretimlerine bağımsız olarak İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir.

 

Eylül Civelek (2001, Istanbul) graduated from Marmara University Faculty of Fine Arts, majoring in Ceramic and Glass, and simultaneously completed a double major in Graphic Design. During her undergraduate education, she studied for a period at the Accademia di Belle Arti di Verona in Italy. Throughout this time, she gained experience in various fields and participated in numerous group exhibitions.

During her studies, she had the opportunity to work as an assistant to Horasan, which allowed her to explore a wide range of new materials and integrate new methods into her artistic practice. With the Zeki Yurtbay Design Award she received, she merged her perception of both art and design.

In her work, the artist observes the transformations that occur in the course of nature and aims to integrate them with the human habitat. Her works reveal captured moments of biomorphic forms in transformation over time. She continues her multidisciplinary practice independently in her studio in Istanbul.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.

Eylül Civelek (2001, İstanbul), Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam bölümü ile birlikte çift anadal programında olduğu Grafik Tasarım bölümünden mezun olmuştur. Lisans eğitimi süresince öğreniminin bir bölümünü İtalya’da Accademia Di Belle Arti Di Verona’da tamamlamıştır. Bu dönem içerisinde bir çok alanda deneyim kazanmış ve bir çok karma sergide yer almıştır.

Eğitim döneminde Horasan’a asistanlık yapma fırsatı bulan sanatçı, sanat pratiğinde bir çok yeni malzeme deneyimlemiş ve üretim şekline yeni yöntemler eklemiştir. Almış olduğu Zeki Yurtbay Tasarım ödülüyle birlikte sanat ve tasarım algısını birleştirmiştir.

Sanatçı, üretimlerinde doğanın yaşayışında olıuşan değişimleri gözlemlemekte ve bunları insan habitatıyla birleştirmeyi amaçlamaktadır. Eserlerinde biyomorfik biçimlerin zaman içerisindeki dönüşümlerini yakaladığı anları gözler önüne sermektedir. Sanatçı multidisipliner üretimlerine bağımsız olarak İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir.

 

Eylül Civelek (2001, Istanbul) graduated from Marmara University Faculty of Fine Arts, majoring in Ceramic and Glass, and simultaneously completed a double major in Graphic Design. During her undergraduate education, she studied for a period at the Accademia di Belle Arti di Verona in Italy. Throughout this time, she gained experience in various fields and participated in numerous group exhibitions.

During her studies, she had the opportunity to work as an assistant to Horasan, which allowed her to explore a wide range of new materials and integrate new methods into her artistic practice. With the Zeki Yurtbay Design Award she received, she merged her perception of both art and design.

In her work, the artist observes the transformations that occur in the course of nature and aims to integrate them with the human habitat. Her works reveal captured moments of biomorphic forms in transformation over time. She continues her multidisciplinary practice independently in her studio in Istanbul.

Sanatçı ve eserle ilgili daha fazla bilgi almak için info@base.ist adresine e-posta atmanızı rica ederiz.